SOSYALİSTLER PARTİSİ’NDEN 81 İL BELEDİYE BAŞKANLIKLARINA MEKTUP:

 

HAYVANLARI KATLETMEYİ ÖNGÖREN YASAL DÜZENLEMEYİ

NEDEN UYGULAMAMALISINIZ:

 

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde uzun komisyon ve genel kurul görüşmeleri sonrasında; kamuoyunun ve yurttaşların ciddi tepkilerine rağmen 5199 sayılı Kanun’da hayvanları katletmeye yol açan düzenlemeler de dahil bir dizi düzenleme kabul edilerek yasalaştı. Bu yasa bir cinayet yasasıdır ve belediyeleriniz tarafından katliama yol açacak hiçbir uygulamaya girişilmemelidir. Basitçe sebepleri şunlardır:

  • Hayvanları Koruma Kanunu’nda veteriner hekimlerin ötenazi yapması yönündeki düzenleme bir yanda dururken; bilimin gereği olarak Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin fikri dahi sorulmamıştır. Bu yasa baştan bilim dışı ve kadüktür.

  • “Hipokrat’tan günümüze evrensel hekimliğin en önemli değerlerinden biri “önce zarar verme”, ilkesidir. “Yararlı olma” ilkesi ise hayvanların sağlık ve refahına verilecek zararın engellenmesi ve iyiliğin artırılması halidir.” Açıklamasıyla veteriner hekimler ilgili uygulamayı hayata geçirmeyeceklerini ilan etmişlerdir.

  • 20 yıldır gerekli yükümlülüklerini yerine getirmeyen yerel yönetimler, bu yasanın getirilmesi sürecinden siyasi iktidar kadar sorumludur. Dolayısıyla yerel yönetimlerin ve siyasilerin başarısızlığını hayvanları cezalandırarak – yani katlederek – engelleyemezsiniz.

  • Toplatma yapılacak barınakların yapılması için 2028’e kadar süre verilse de toplatmaların hemen yapılması talimatı verildi. Belediyelerin %83’ünün gerekli barınma koşullarını temin etmeden toplama yapması demek katliam yasasının uygulanması için fiilen hiçbir engel bırakılmaması demektir.

  • Dostlarımızın katliamına ve alanlarından toplanmasına dair fiiller, popülasyonun ve habitatın alt üst olmasına vesile olacaktır. Bu durum halk sağlığı açısından da tehdittir.

  • Bu yasanın öngördüğü “sözde çözümler” popülasyonun kontrolden çıkılmasına dair hiçbir kazanım getirmeyecektir. Yerel ya da merkezi yönetimler özelindeki milyonlarca liralık israfın, harcamanın hesabı verilmeden; kısırlaştırma ve aşılatmanın maliyeti bahane edilemez. Belediyeler ve merkezi yönetimlerin bütçesi, halktan yana örgütleneceği kadar doğa ve canlılardan yana da örgütlenmelidir. Bu çevre ve yaşam hakkının bir gereğidir.

  • Ulusal ve uluslararası mevzuat, eziyet ve işkenceyi sadece insanlar için yasaklamamaktadır. Tüm bu çerçevede kısırlaştırma, aşılatma ve yerinde yaşatma projesine hizmet edilmeyen hiçbir çözüm vicdanen ve kanunen kabul edilemezdir.

SOSYALİSTLER PARTİSİ OLARAK AÇIK ÇAĞRIMIZDIR: Bu yasa bilim, vicdan ve doğa düşmanıdır. Hayvanları kanlı barınaklarda katletmeyin, katliam çağrısına uymayın!